müzikçalar

bir masa

11 Ekim 2015 Pazar

Yazıp çizeceğin bir masan olmadığını hissettiğin an başlıyor çaresizliğin..
Bir masa kadar değerin olmadığını düşünmek ya da bir masa kadar yerin olmadığı gerçeğiyle yüzleşmek kadar derin bir çaresizlik..
Bir masa diyip geçilemeyecek mahiyette bir düşünce bu..
Sahip oldukların, olacakların, olabileceklerin bir masa ile sınırlı olduğu an çiziveriyorsun dünyanın sınırlarını..
Kendi dünyanın sınırlarını..
Dünyalar ne çok değil mi?
Herkesin göğsünde taşıdığı ve belli bir mesafeden sonra kapatılmış kapıları olan..
Hep açık kapılar da var belki, ya da açık mış gibi görünen..
Sonuna dek açık olduklarına inanmadığım kişisel dünyaların kapıları..
Herkes az ya da çok er ya da geç kapalı tutar kapılarını..
                                           ___

Dünyalar ne çok değil mi?
Kimisi mutlu kimisi hüzünlü..
Kimisi şen kahkahalarla dolu kimisi asil bir yalnızlıkla..
Seçme şansım olsaydı ikisini de seçmezdim..
                                           ___

Yalnızlığın ilaç olduğu gönüller gibi ses bekleyen zihinler de var..
Yüreğine denk atışlar bulamamış çaresizlerin çoğunun yalnız diye anılması ne acı..
Belki de bir masalık yeri yoktu şu hayatta..
Kimse bilmeden yakıştırıverdi belki o sıfatı..
Kabullendi..
Çünkü mühimdi bir masa hayatta..
Sesi sözü sazı..
Kayda değer ne varsa yer bulamadı bir masada..
Ki silinip gitti..

                                           ___

Çaresiz hissedenler bir masalık yer bulsalardı adı ne olurdu?
Bundandır ki yalnızlığı seçtiler belkide..
Seçme şansım olsaydı ikisini de seçmezdim..

                                   


 
Design by Pocket