müzikçalar

İnaçlı ve Aydın

7 Kasım 2012 Çarşamba



Söze nerden başlayacağımı bilemeyecek kadar mutlu etti beni fatihli THY emeklisi Ersin amca.
Ersin Amca önce aynı otobüse daha sonrada aynı gemiye binmek suretiyle tanıştığım (belli ki çok görmüş geçirmiş) kelimenin tam anlamıyla bir İstanbul Beyefendisi.
  Kendi anlattığı ve tanıyabildiğim kadarıyla doğma büyüme fatihli THY’dan emekli yönetici ayrıca astsubay. Kendisiyle Eminönü kadar aynı otobüsteydik uzun süredir gemiyle karşıya geçmemiş olacak ki Üsküdar tarafına doğru Kadıköy zannıyla gidiyordu. İzah ettim gideceği tarafı gösterdim bundan ziyadesiyle memnun olacak ki bir insan teşekkür ederken ancak bu kadar nazik olur dedirtti. Dışarıda hüzünlü bir  İstanbul sabahı mevcuttu yağmurla uyanmıştık güne. Aynı zamanda içten içe deniz seferlerinin iptal olması endişesindeydim. Gemi iskeleye yanaştı haliyle ayaklandık gidiyoruz yağmur yağıyor şemsiyemi açacağım saırada -ki adının Ersin olduğunu sonradan öğrendiğim nezaket abidesi amca tuttuğu gibi şemsiyeyi elimden aldı açtı ve üzerime doğru tutarak lütfen kızım buyurun diyerek kapıyı işaret etti. Ben böylesine asil bir davranışın 2012 İstanbul’unda hala mevcut olduğunu görmenin müthiş mutluluğunu yaşarken amca anlatmaya devam ediyor sonradan söylediğine göre de verdiğim cevapları sohbet etmeye layık bulduğunu ekledi sağolsun. J
   Gemiye girdik ki amca Seda diye seslenerek eşini aramaya başladı. Onun oturduğu yeri tespit ettikten sonra buyrun kızım yengenin yanına geçelim diyen amcayı kıramadım ve soluğu Seda Teyzenin yanında aldık. Oturduğumuz andan Çayırbaşı iskelesine gelene kadar ki zaman zarfında öğrendiklerimi sanırım birkaç cilt kitap bitirsem anca öğrenirdim. Benim derdim Ersin Amca’nın anlattıklarını size aynen aktarmak değil sadece anlatmak istediğim şu ki insan sadece bilgisiyle değil görgüsüyle de kendinden söz ettirir.
   Aramızda geçen 20-25 dakikalık sohbet esnasında bilim,tarih,siyaset,ekonomi nelerden konuşmadık ki. Tam da hem inançlı hem de aydın bir insanla tanışmış olduğumu düşünürken aydın olmanın dış görünüşle alakalı olmadığını her şeyin aklımızdan ve kalbimizden geçenlerin harmanı olduğundan dem vurdu ki işte dedim 40 yıl sonra olmak istediğim yer J sonradan aynı tabiri benim için de o kullandı inançlı ve aydın.. J
 Umarım birgün biryerlerde tekrar karşılaşma ve sohbet etme imkanımız olur.
Belki birçok kişi ne olmuş yani her şeyini anlatmaya meraklı çok emekli var diyecek çünkü bunu diyenleri duydum daha önce ama kaç kez çıkar karşımıza böylesi. Belki de şanslıydım bugün. Ama şunu biliyorum ki bugün bana kattığı özgüven için ona çok teşekkür etmek isterdim. Evet hatalarla yanlışlarla düşe kalka da olsa doğru yolda gitmeye çalıştığımı fark ettirdi. Misyonu olmalı kişinin hep daha iyiyi hedefleyen birey için toplum için. Misyonumuz eşitlik özgürlük barış olsun o vakit.
Saygılarımla.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Design by Pocket