müzikçalar

Yitik Sözler

24 Aralık 2015 Perşembe

En yakınlarına bile belli bir mesafede oluyor insan bazen. Yadsıdığı gerçeklerle günbegün yüzleşen biri olup çıkıvermek üzer, yorar hatta. Kimi fark eder bu yorgunluğun çökerttiği omuzları, kimi ayırdını yapamaz yaşadıklarının. Kimimiz, çoğumuz, hepimiz-sıfat bulamadığım bir alay topluluk yorgun. Yorgunluk da bir eylem aslında. İş gücü gerektirir. Kazanmak kaybetmek, sevmek hatta biraz da.. Hepsi eylemden öte sessiz neferler satırlarda. Anlamları acı verebiliyorken, mutlu da edebiliyorken varlığının tartışılır durumda olması ne hazin! Ses yoksa söz de yok çünkü. İnsanlar sesini değil belki ama sözlerini yitiririr günün birinde. Hiç yitirmeyen var mıdır bilinmez ancak bir gün birileri bir takım sözleri yitirir. Buna mutluluğun sebep olmadığını tahmin buyurursunuz elbet. Soğukçeşme Sokak’ta en güzel sözlerini yitiren bir genç kız tanıdım bir zamanlar..En güzel sözleri, övgüleri kabul etmiş, sanata ilham olmuş bir mekanda sözlerini yitirmek ne acıdır. Üzüldüm ama belli etmedim. Kız üzgündü ama kırgın değildi. Yardım etmek haddim değildi, sustum. Sözler nasıl yitirilir o gün öğrendim. İnsanın boğazına mısralar nasıl takılır kalır, heves denilen şeyin kursağında kalmasıyla aynı şey sanırdım. Hayal kırıklıklarının acısından daha derin, kesisi daha keskin, sızısı daha zalim bir illet bu söz yitikliği. O kızı tanısaydınız bilirdiniz.Anlardınız bir parça, eminim. Yitik sözleri olan birini gördüğünüz vakit bu sözlerimi hatırlamanızı ne kadar arzu ederim bilemezsiniz. Yitip giden sözün kendisi olarak kalsa bir nebze iyileşmek mümkündür, ya da iyileşmek bir nebze mümkündür. NE var ki tek başına gitmez hiiç bir giden. Birşeyler alıp götürmeden gitmez…

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Design by Pocket